Yazı işleri toplantımıza katılan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, dönüşüm hamlesinin neticesini kısa sürede aldıklarını söyledi. Bakan Özer, mesleki eğitim, anaokulu, kaynak kitap ve kütüphane gibi konularda yılın başında duyurdukları hedeflere dokuz ayda ulaştıklarını söylerken, eğitimde devrim yaptıklarını ifade ederek “Mesleki eğitimdeki adımlarımız meyvesini verdi. Sanayicilerden teşekkürler yağmaya başladı” şeklinde konuştu.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer “2022 sonuna kadar 1 milyon çırak hedefliyorduk. Şu an bu sayı 910 bin. Bunu gerçekleştireceğiz. 2023 için ise hedefimiz 1,5 milyon çırak. Bu derdi bitireceğiz” dedi. Yazı işleri toplantımıza konuk olan Bakan Mahmut Özer, yazarlarımızın sorularını cevaplayarak Türkiye’nin eğitim gündemindeki son gelişmelerini kapsamlı ele aldı. “Yıl sonuna kadar yapımını sürdürdüğümüz anaokulu 3 bin değil 4 bini geçecek” diyerek bir müjde de veren Bakan Özer’in açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:
OKUL ÖNCESİ DEVRİMİ
Problemin başlangıcına yatırım yapıyoruz. 2000’li yıllarda beş yaştaki okullaşma oranı yüzde 11 idi. Yani beş yaştaki 100 çocuğumuzun sadece 11’i okul öncesi eğitimde kendisine yer bulabiliyordu. Göreve başladığımız zaman tüm Türkiye’deki bağımsız anaokulu sayısı 2 bin 782 idi. Biz kendimize, 3 bin anaokulu, 40 bin anasınıfı koyduk. Bir yıl gibi kısa sürede, 2 bin 50 bağımsız anaokulu açtık ve aynı zamanda 15 bin 500 bağımsız ana sınıfını hizmete aldık. Bu gerçekten bir devrimdir.
Yıl sonuna kadar yaptığımız anaokulu 3 bin değil 4 bini geçecek. Bu hızlı atılım etkisini 5 yaş okulöncesi eğitimde kısa sürede göstermiş: 5 yaş okullaşma oranı %65’den %95,07’ye yükseldi.
Bir yıl önce, 3 yaşta okullaşma oranı %9 iken bugün %14’e, 4 yaşta okullaşma oranı %16 iken bugün yüzde 35’e, 5 yaşta okullaşma oranı %65 iken bugün %95’e yükseldi. 3-5 yaşta ise %32 iken bugün %52 oldu. Üç yaş okullaşma yüzde 14’ten yüzde 50’ye çıkacak. Dört yaş yüzde 35’ten yüzde 70’e, beş yaş da yüzde 100’e çıkacak. Türkiye her girdiği araştırma döngüsünde puanını ve sıralamasını bir önceki döngüye göre artırarak, iyileştirerek çıktı.
Okul öncesi okullaşma sayesinde istihdamı da tetikleyeceğiz. Çünkü ebeveyn çocuğunu okula gönderemediği için istihdamdan çekiliyor, bu noktada önemli katkı sağlayacağız. 2000’li yıllarda 300 binler civarında olan derslik sayısı şimdi 857 bini aşarak 900 bine ulaşıyor. Ayrıca orta öğretimde de dönüşüm yapılacak.
Son 20 yılda eğitimde çok önemli ilerlemeler kaydedildi. 500 binin üzerinde öğrenci için her yıl burs imkanı verildi. Bir buçuk milyon öğrenci ücretsiz yemek yiyor. Okullarımızda Kur’an-ı kerim, dini bilgiler ve peygamberimizin hayatı seçmeli dersleri var. Dezavantajlı kesimin faydalanabilmesi için taşımalı eğitim yapılıyor, fırsat eşitliği için önemli bir adım. Özel okullar yardımcı kaynaklarımızı alıp dağıtıyorlar.
Bakan Mahmut Özer, yazarlarımızla buluşma öncesi İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mücahid Ören ile sohbet etti.
1,6 MİLYAR HESAPLARDA
Cumhuriyetin 100. yılında, bu yıl eğitimde önemli bir adım daha attık. İlk kez okullara bütçe gönderildi. İhtiyaç fazla olana fazla, az olana az bütçe gönderildi. İhtiyaçlar tek tek tespit edildi. Okullar temizlik malzemesini, kırtasiye malzemesini, küçük onarımlarını, laboratuvarlarını, donatımlarını kendileri giderebilsinler diye gönderdiğimiz bütçe miktarı, 4 buçuk milyar. Şu ana kadar 3 milyara yakını kullanıldı. 1,6 milyar lira okul yöneticilerinin kullanımı için hazır. Gönderdiğimiz bütçeye rağmen bağış toplanıyorsa soruşturmalar yapılıyor. Her şikayeti dikkate alıyoruz. Toplam 375 soruşturma açıldı. 108 soruşturma sonuçlandı ve 25 okulun yöneticilerine yönelik disiplin cezası teklifi getirildi (2 aylıktan kesme, 18 kınama ve 5 uyarma). Ayrıca 1 okulun müdürünün yöneticilik görevinden alınması teklifi getirildi. 267 okulda soruşturma halen devam ediyor.
EKSİK BİR ŞEY BIRAKMAYACAĞIZ
Tüm okullarımızda doğalgaza geçilmesi için çalışıyoruz. Okula sirayet etmeyen bir eğitim politikasının sahada hiçbir karşılığı yok. Bütün okullarımız kütüphaneye kavuştu. 28 milyondan 80 milyona erişen kitap sayısı, sene sonunda 100 milyona ulaşacak. Öğrenci başına düşen 1,3 kitap sayısı, 5,5’e yükselecek. Tüm okullarımızın onarımlarını yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Eksik hiçbir şey bırakmayacağız.
28 Şubat sürecindeki katsayı uygulaması akademik olarak başarılı öğrencileri meslek liselerinden, imam hatiplerden uzaklaştırmıştı. İş gücü piyasasının ihtiyaç duyduğu insan kaynağının yetişmesi engellendi, Türkiye’nin ekonomik kalkınma hamlesini sekteye uğrattı. İşte tüm bu antidemokratik uygulamalar son yirmi yıl içinde ortadan kaldırıldı.
Mesleki eğitim merkezinde başlayan herhangi birisi ayda bin yedi yüz lira alıyor ve iş kazalarına, meslek hastalıklarına karşı da sigortalanıyor. Kalfa iki bin yedi yüz lira alıyor. Mesleki eğitim merkezlerindeki istihdam oranı, eğitim aldığı alandaki istihdam yüzde 88. Yani elektrikle ilgili okuyan elektrik ile ilgili çalışıyor. Bir de kadınların mesleki eğitim merkezindeki yer alma oranları 27 binken bir yıl olmadan 221 bine çıktı. Yılın ilk 9 ayında meslek liseleri, ülke ekonomisine 1 milyar 362 milyonu aşkın katkı sağladı.
Mesleki eğitim merkezinde bir öğrencinin kayıt yaptırabilmesi için mutlaka sektörle protokol imzalaması, iş akdi imzalaması lazım. Dolayısıyla mesleki eğitim merkezi, arz talep dengesinin gerçekçi bir şekilde yürütüldüğü bir alan. Cumhurbaşkanı’mız 2022 yılı sonu itibarıyla mesleki eğitim merkezlerindeki çırak-kalfa sayısının 1 milyona ulaştırılması hedefini koymuştu. Şu an çırak sayımız 910 bin. Burda da hedefe yıl sonuna kadar ulaşacağız. 2023 yılı hedefimiz, 1,5 milyon. Bu, Türkiye‘nin uzun vadede özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeleriyle ilgili müthiş bir insan kaynağı sübvansiyon oldu.
Yazı işleri toplantımıza katılan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, dönüşüm hamlesinin neticesini kısa sürede aldıklarını söyledi.
YÖNETİCİ AKADEMİSİ KURULDU
Öğretmenlerin mesleki gelişimine önem veriyoruz. Öğretmeni ne kadar güçlendirebilirsek eğitim sistemi o kadar güçlenir. Mesleki gelişim programları bütçesini 8 milyondan 292 milyona çıkardık. Bunun da 210 milyonunu sadece okullara ayırdık. Öğretmenlerin kişisel gelişimine çok boyutlu destek vermek ve programı okul temelli olarak gerçekleştirmek istedik. Yani okulun hedefine göre öğretmenin gelişimini sağlamak. 2020’de öğretmen başına düşen eğitim süresi 44 saatti; 2021 yılını 92 saatle kapattık. 2022’deki hedefimiz, öğretmen başına 120 saatlik bir eğitim hizmeti sağlayabilmekti. Şu anda gelinen nokta itibarıyla 192 saati aştı. Bakanlık olarak öğretmenlerin eğitiminin haricinde okul yöneticilerimizi sürekli desteklememiz gerekiyor. Aynı zamanında okul yöneticilerimizin özellikle liderlik özelliklerinin güçlendirilmesi için çalışıyoruz. İstanbul’da Yönetici Akademisi kurduk.
SANAYİCİLERDEN TEŞEKKÜR YAĞIYOR
Mesleki eğitime verdiğimiz değerle ‘çırak bulamıyorum’ diyenlerin sayısı azalmaya başladı. Sanayilerde büyük bir mutluluk var. Normalde biz teşekkür almayız hep şikayet alırız. Son dönemde sahadaki vekillere direkt gelip memnuniyetlerini iletiyorlar.
İYİLEŞTİRME SINAVDAN SONRA
Manipülasyonlara rağmen uzman ve başöğretmenlik kariyer sınavı için şartları sağlayan öğretmenlerimizin yüzde 95’i eğitimlere başvurdu. Yüzde 99’u eğitimleri tamamladı. Bunların da yüzde 98’i sınava başvurdu. Her şey planlandığı gibi gidiyor. İçerikteki bazı düzenlemeler sınav sonrası TBMM‘ye gelecek.